Merhaba herkese!!
Güney Kore gezimdeki tecrübelerimi sizlere anlatmadan önce bana neredeyse her gün gelen sorulara cevaplarımı ve gezi öncesi yaşadıklarımı bu yazımda anlatacağım :)
Bana sorulan soruların bazıları şöyleydi ( bu soruları sadece Türkler sormuyor :D ) :
-Marmara Üniversitesi Fen Bilgisi Öğretmenliği mezunu biri olarak nasıl Korece Öğretmenliği yapıyorsun?
-Kaç yılda bu dili öğrendin?
-Kore'ye gittin mi?
-Kore'ye gitmeden bunları nasıl bilebilirsin?
-Söylesene kuzum neden Kore? ( hahaha en çok bu soru beni zorluyor)
-Başka dil mi yoktu neden Korece? ( Not: Ben başka diller de bilmeme rağmen bu sorunun gelmesine anlam veremiyorum )
-Sen de mi dizi izliyorsun?
-Korece biliyorsan Çinlilerle de anlaşabiliyorsun yani ve Japonlarla? ( Tanımlanamadı!! Kkkk .Benim koptuğum an,bu soruya yorum yapamayacağım bile )
.......ve daha birçok güldüren,ağlatan,zorlayan,düşündüren çeşit çeşit sorular yağmurum var :) Bu yazıda bunların hepsini cevaplamayacağım ama genel itibariyle kendim hakkımda bilgi versem bile bu size Kore hakkında bilgi vermek için olacak,yani öyle umuyorum ^^
Kore'ye ilgim nasıl başladı? kısmından başlayalım o halde...Hani o herkesin diziyle mi başladı sorusu varya ...Aslında ben de çok net hatırlamıyorum tam nerede nasıl başladı ne zamandı? Utançla söylemeliyim ki Üniversiteye gelene kadar Kore diye bir ülkeden haberim bile yoktu (Coğrafyam hep kötüdür :D ) Ancak lisede kendi kendime Çince'ye merak salmışlığım var.Birileri Çince bilirsen çok para var dedi diye :D haha çocuk aklı da olsa ticari bir zekam var sanırım :) ama tabi vazgeçtik. Neyse efendim gel zaman git zaman Üniversite 2.sınıftayım. Farklı kültürlere,dillere her zaman ilgisi olmuş biriyim ama o sıralar Kore'den pek haberdar değilim daha çok Orta Asya ve Afrika ile ilgilenmekteydim. Çok sevgili ev arkadaşlarım odalara kapanmaya ,geceleri uyumayıp sabahlayarak dizi izlemeye başladılar. Dedim bu ne ya! Nedir bu boş şeyler! :D Dediler bir gel bak sen de bağlanacaksın :D evet "My Girl" dizisiyle başladım ama izlerken ilginç olan şey sokakta sürekli Korelilerle karşılaşmaya başladım.Ama tam olarak ilgim burda başlamadı...
Bir gün Eyüp Sultan'da yatan bir tanıdığımın kabrini ziyarete gidiyordum. Otobüse bindim boş gördüğüm yere oturdum ,yanımdaki belli turistti.Sonra bana Perre Lotti yi sordu.Güneş gözlüklerini çıkarıp Koreli olduğunu anlayınca baya şaşırmıştım :) İngilizce olarak anlaştık.Ben götürecektim zaten o tarafa gidecektim. Ben başladım Eyüp'ü tarihi yerleri anlatmaya,yol çok kalabalık diye koluna giriverdim kızcağızın :D tabii o zamanlar bilmiyoruz Korelilerin dokunmadığını hehe .
Bana dedi ki : Sen bana güven veriyorsun,ama Kore'de kimse senin gibi bir turiste yardımcı olmaz.Bizim insanımız güvensizlik üzerine yaşar,kimseye özellikle yabancılara güvenmezler ve biz böyle kol kola girmeyiz,tokalaşmayız da pek....ve bu tarz konuşmalardan sonra sana çay ısmarlamak istiyorum birlikte oturalım dedi ^^ Kore tarihini,kültürünü,dilini Türklerle ilişkilerini ve daha birçok şeyi konuştuk fotoğraflar çekindik.İslamiyet hakkında da o kadar çok sorusu vardı ki bazılarında yetersiz kaldım ve bu benim içimi çok acıttı açıkçası.Evli ve bir oğlu olan tatlı bir opera sanatçısıydı İtalya'da yaşıyordu maillerimizi aldık ama daha sonrasında kendisine ulaşamadım o da bana ulaşmadı...(Bir Koreli vefasızlığı değildi bu yanlış anlaşılmasın) Ben onunla 2 bardak çay içip İstanbul'da gezebileceği yerleri tarif ettikten sonra ziyaretimi yaptım ve artık geri dönerken yolda bir teyze bana çikolata ikram ederken kafama dank etti :D "O gün oruçtum ve unutup bir güzel çay içmiştim Koreli arkadaşla" :D bu da Rabbimin ikramı deyip gülümseyerek döndüm.Eminönüne giderken birdaha karşılaştık otobüste ve yine sohbet ettik. İşte ben o gün bu kızla tanıştıktan sonra Korece öğrenmeye karar verdim.Çünkü o gün belki başkalarına garip gelecek belki aman çok saçma denecek bir şey oldu. Yıllar önce gördüğüm bir rüyayı hatırlayıverdim o gün. O rüyada Kore gibi bir ülkedeydim ve yorum yapamayacağım karmaşık ama anlamlı bir rüyaydı.Şimdi hatırlıyor olmamın sebebi olabilir mi diye düşünmüştüm o gün! Ve zamanla dizileri izlemek yerine tarihi araştırmaya,kültürlerini incelemeye başladım.Her zaman derinden hissettiğim bir şey varsa onu yapmayı doğru bulmuş biriyimdir ve Korece öğrenme konusunda bu his öyle güçlüydü ki. Bu dili öğrenirsem sanki ilerde başka yollar anlamlı bir amaç biçilmişti bana...İşte bu hisle başladım Koreceye. Üniversitede derslerim çok yoğunken bıraksam mı diye düşündüğümde ailemin desteğiyle sonuna kadar devam ettim....Devam etmekteyim....Final zamanları 2 saat daha az uyuyup Korece çalıştığım zamanlar çok mutlu oluyordum.Evet yoruluyordum ama zevk de alıyordum. Dili öğrendikçe dilin içindeki kültür yansımasını görmek , o karmaşıklıkları bir bulmaca gibi çözmek bazense yapboz paralarını birleştirmek gibiydi gramer çalışmak... :) İngilizce bilmeme rağmen hiç böyle sevmemiştim..Korece benim dönüm noktam oldu bu hayatta...İlk göz ağrım değildi ama tek göz ağrımdı belki de.. Bir arkadaşımın şikayeti vardı benden : "Kızım ikinci dili birinci dilini geçen ilk insan sensin galiba" :D diyerek İngilizcemi geçen Korecemden şikayetçiydi.
Benim Korece ,Kore ilgim çok uzun bir hikaye...Kısaltmak istiyorum aslında ama her durumda özele iniyoruz biraz :) Genel konuşamıyorum sanırım. Bu kadar uzun bir yazı yazmayı düşünmüyordum aslında kusura bakmayın :D Haydi biraz kısaltalım...
Gel zaman git zaman Üniversite 4.sınıf herkes KPSS'ye hazırlanırken ben Uluslararası Öğrenci Kulübü kurucularından oldum üniversitede.Korea-fans'ın Marmara Üniversitesi temsilciliği de o zaman başladı ve öğrendiklerimi öğretmeye başladığım ilk Korece derslerimi vermeye başladığım yıldı.
Beni çok iyi tanıyan ablam gibi bir üniversite hocamın şu sözlerini hiç unutmam: "Merve ; sen kulüp işleriyle,uluslararası olan herhangi bir şeyle uğraştığında gözlerinin nasıl parladığını ve hiç yorulmuş görünmediğini biliyor musun? Fen okudun ben de hocan olarak ; alanında başarılı olsan da sen bu işi daha büyük bir hazla yapıyorsun,bu yolda ilerle..." Hocamın sözleri mezun olduktan sonra 2 yıl Fen öğretmenliği yapıp bırakmaya karar verdiğimde söylenmiş sözlerdi :)
Ben zaten son sınıfta karar vermiştim; okul öğretmenliği ve eğitim sistemi bana göre değil.İdealistliğimi 2 yıl sonra kaybedip ben de sistemin kötü hocalarından olacağım diyerek belli müddet görevimi yaptıktan sonra tamamen Kore'ye yönelik çalışmaya karar vermiştim..Ve hayatım bu şekilde de ilerledi.
Burda size şunu söyleyebilirim: "Kore'ye veya başka bir ülkeye yada herhangi bir şeye ilginiz varsa bu diziyle başlasın başka şeyle önemli değil! Önemli olan onu nasıl ilerlettiğiniz,adımlarınızı hangi hedef ve gayretle nasıl aldığınızdır.Bu bilinçte olduğunuz sürece yapamayacağınız şey yok! İnsanların yönlendirmelerini dikkate alın,yargılamalarını da ama dikkate aldıklarınızı sıkıntıya dönüştürmeyin kendiniz için.Neyi neden sevdiğinizin cevabını kendinize iyi bir şekilde verebilmeniz önemlidir.Başkalarına cevabı vermeseniz bile bu gereklidir. 4 yılı aşkın süredir Korelilerle Kore sever Türklerle sürekli iletişim halinde olmuş biri olarak bazı durumlara çok üzülsem de hayallerinizin peşinden gidin ama hayallerinizi iyi amaçlara araş yapın! "
Şimdi gelelim Kore'ye neden gittim? sorusunun cevabına :
4 yılı aşkın süredir Kore kültürü,tarihi ile ilgilenip Korece Öğretmenliği yapan ,Kore ile ilgili şirketlerde de çalışmış biri olarak; bana sürekli yöneltilen o sorunun da etkisiyle ( Bunca Kore ile ilgili iş yapıyorsunuz,Korece öğretiyorsunuz ama daha hiç gitmediyseniz nasıl bu kadar biliyorsunuz imasıyla...) imkanları zorlayarak da olsa artık gitmeli diye düşündüm.
Kore'ye giden birçok arkadaşım ve öğrencilerim vardı. Her gidenden farklı farklı yorumlar almak beni aydınlatmıyordu.Gidip kendim görmeliyim dedim.Araştırdığım gibi bir ülke mi kendim keşfetmeliyim.
3 yıl boyunca Korece öğretmenliği yaparken en çok özen gösterdiğim şey ; öğrencilerime veya soru soran kişilere objektif ve doğru cevapları verebilmekti. Bu yüzden Kore hakkında çok araştırma yaptım,gitmesem bile sokaklarını dahi bilecek kadar. Sürekli Korelilerle konuştuğumdan kültürlerini de biliyordum ama tabii bilmediklerim olacaktı.O ülkeye gitmekle burdan araştırmak aynı şey olamazdı. Bu sebeple bir turist gibi değil bir araştırmacı gibi gittim Kore'ye...
Aralık sonu-Ocak ortası'nı kapsayan bu gezim için 15 sayfalık bir plan yazdım :D ve keşfe hazırdım...
Bir sonraki yazımızda gezi notları ve bilgilendirmelerle geleceğim :) Umarım bu yazıyı da beğenmişsinizdir.
Saygı ve sevgilerimle
Fatma Merve ÖNER (Anber Arnika) 20.02.2015
Dilerim bir gün Almanya seyahatinden de böyle bahsedersin. Dört gözle bekliyorum biliyorsun :)
YanıtlaSilUmarım canım. Almanya seyahatim senin varlığın sebebiyle daha anlamlı olacaktır :) ben de dört gözle gidebilmeyi bekliyorum :)
YanıtlaSilBu yorum yazar tarafından silindi.
YanıtlaSilBu yorum yazar tarafından silindi.
YanıtlaSil